Microsoft koşu takımı bu soğuk ve yağmurlu günde neden 15K koştu?
Bu sefer, her zaman yaptigimin aksine iste geçen ancak is disinda, çok gurur duydugum bir sosyal sorumluluk öyküsünü paylasmak istiyorum.
16 Ekimde gerçeklesen Avrasya Maratonunda Microsoft Türkiye kosu takimindan 12 kosucusu vardi...
Bu sene de, soguk ve yagmurlu bir günde gerçeklesen Avrasya Maratonunda, Microsoft kosu takimi olarak Adim Adim Olusumu ile yardimseverlik amaciyla kostuk.
Adim Adim Olusumu ile amacimiz öncesinde titizlikle seçilen, kaynaklarinin kullanimini ve amacini netlikle ortaya koyabilen 4 STK için kaynak yaratmak. Böylece böylesine soguk ve yagmurlu gri günlerde bile inanilmaz bir enerji, heyecan ve mutlulukla yaris alanina varabiliyoruz. Herkes nese içinde, selamlasmalar, kucaklasmalar. Hep ayni amaç için: Hep ayni amaç için: Bu defa kosumuzla ne kadar bagis toplanmasina araci olacagiz, ne kadar farkindalik yaratabilecegiz?
Adina kostugumuz STK’lar ve projeleri söyle : TOG – Gençlere Deger, TEGEV – Atesböcegi, Bugday – Tohum Takas Çiftligi ve TOFD – Akülü Sandalye.
Yardimseverlik kosusunun mekanizmasi da söyle : Bizler kendi çevremizde kosarak farkindalik yaratmaya çalisiyor ve herkesi yarari ve maliyeti belli yukardaki projelere bagis yapmaya davet ediyoruz. Küçük büyük demeden her bagisin çok önemli bir fark yaptigini hatilrtmak isterim. Bunun için asagidaki istatistiklere göz atmak yeterli.
2008 yilindan bugüne dek 600 AAO sporcusu, 900 adet yardimseverlik kosusunda, 12.000 bagisçidan 1,540,000 TL bagis toplayarak 7.200 kisiye yardimci oldu.
Microsoft olarak kosu takimimizda tam 12 kisi vardi : Mustafa Çagan, Berk Tüfekçi, Aydin Gençler, Ozan Öncel, Kerem Onar, Volkan Akyüz, Eren Yöntem, Sebla Kesim Key, Gökben Utkun, Mehmet Tunçkanat, Selçuk Uzun ve Levent Çelik…
Ben kosumu 1 saat 25 dakika 40 saniyede tamamladim. Ilk 5 kilometre hem kalabalikta yolumuzu bulmak hem de tempomuzu ayarlamakla geçti. Ikinci 5 kilometrede tam istedigimiz gibi kostuk. Ancak ben Sirkeci Garinin önünden baslayan hafif yokusla beraber yorgunlugumu çok daha fazla hissetmeye basladim. Gülhane Parkinin içinden Sultanahmet’e yükselen yokusta da sag gögsümün altinda hisettigim sanci sebebiyle (halk arasindaki dalak sismesi olarak adlandirilan hadise) iyice yavasladim. Günün sonunda hedefledigim kadar kisa sürede bitiremesem de, hiç fena olmayan bir derece ile kosumu noktaladim.
Soguk da olsa, yagmurlu da olsa bagisçilarimiza verdigimiz sözü tutmak, belki yeni bagisçilarimizin dikkatini çekme ihtimali çok güzeldi.